Sultan Ahmet cami


Bir arkadaşınız, akrabanız, dostunuz; İstanbul a sizi ziyarete geldi. Bir hafta sizde kalacak. İstanbul da görmesini istediğiniz yerlerin içinde  Sultan Ahmet Camii  ilk beşe girer Ama arkadaşınız tekerlekli sandalyeli ise nasıl gidersiniz. Hiç düşündünüz mü?
Sultan Ahmet Camii, 1609-1616 yılları arasında sultan I. Ahmet tarafından İstanbul'daki tarihî yarımadada, Mimar Sedefkâr Mehmet Ağa'ya yaptırılmıştır.[1] Cami Mavi, yeşil ve beyaz renkli İznik çinileriyle bezendiği için ve yarım kubbeleri ve büyük kubbesinin içi de gene mavi ağırlıklı kalem işleri ile süslendiği için Avrupalılarca "Mavi Cami (Blue Mosque)" olarak adlandırılır. Ayasofya'nın 1934 yılında camiden müzeye dönüştürülmesiyle, İstanbul'un ana camii konumuna ulaşmıştır.

Aslında Sultan Ahmet Camii külliyesiyle birlikte, İstanbul’daki en büyük yapı komplekslerinden biridir. Bu külliye bir cami, medreseler, hünkâr kasrı, arasta, dükkânlar, hamam, çeşme, sebiller, türbe, darüşşifa, sıyan mektebi, imarethane ve kiralık odalardan oluşmaktadır. Bu yapıların bir kısmı günümüze ulaşamamıştır.

Arkadaşınıza bu bilgiyi verdikten sonra düştünüz yollara. Diyelim ki benim gibi Kadıköy de oturuyorsunuz. Öncelikle iskeleye gelirsiniz. Eminönü vapuruna binersiniz Kışınsa tavsiye etmem vapurların içine giremediğiniz için şifayı kapmanız ihtimal dahilindedir. Vapurdan indikten sonra ( Duraktan tramvaya binin meydanda inin,yada) sola dönün ve ilerideki ışıklardan karşıya geçin. Deniz tarafı rampa var karşıda yok Bizde yapılan rampa rezaleti burada da karşımıza çıkıyor. "Bu rampadan inen insan karşıda nereden çıkacak düşünmez misin bu kadar iş bilmezlerin elinde mi işler yahu".

Neyse yardımla çıktınız ileride sirkeci istasyonunun orada kaldırımdan inerken rampa yok. İster inan ister inanmayın yol 3 metre  ya var ya yok  ama yolun  karşısında rampa var:))) Karşıya geçtiniz soldan kaldırımdan ilerleyin giderken sola tren garına uğrayın derim burada engelli tuvaleti mevcut, ayrıca istasyonun trenlerle ilgili sergi salonunu gezmenizi tavsiye ederim.

Devam ediyoruz yolun solundan kaldırımdan yardımlarla 3-4 engel daha aştıktan sonra Gülhane parkı kapısına vardık. Sola dönüp içinde bir tur atabilirsiniz. Biz  devam edelim.


İlerliyoruz. 100 metre gittikten sonra sağda Yerebatan sarnıcı var. İçerisini gezebilirsiniz tekerlekli sandalyeli için asansörleri var. Tavsiye ederim.


Devam ediyoruz ve soldan meydana giriyoruz solumuzda Ayasofya müzesi burayı da gezebilirsiniz. Sağda Sultan Ahmet camisine doğru gidiyorsunuz. İlk kapıya gelmeden sağdaki engelli satıcı sizi uyarmamışsa kapıya varınca anlıyorsunuz girişin bilmem kaç basamak olduğunu. Geri dön ilerle sola dön 50 metre ilerle sola dön ilerle burada caminin 3 tane girişi var Üçü de uygun değil birinde bir, ikisinde iki basamak var tercih size kalmış. Türklere pek güvenmeyin sanki sözleşmiş gibi hepsi fıtık olmuş:)) yardım istediğinize pişman olursunuz. Yabancılar atılıyor. Siz "can you help me please" demeden.! Yardıma koşuyorlar. Bizde ki yardım sadece engelliye 50 kuruş vermekten ibaret.

Yardımla da olsa caminin dış avlusuna girdik.


Caminin heybeti ihtişamı insanı etkiliyor. Kendini emniyette hissediyorsun. İnsanın içinde tarifi imkânsız duygular oluşuyor. Rahatlıyorsun Üç kapı var demiştim. İlk kapıdan girerseniz sağa dönün iç avluya gireceğiniz rampa o tarafta.
Orta kapıdan giriyorsanız. Rampa karşınızda.
Rampadan çıkın iç avluya girmek için bir basamak var yine yardım almak zorundasınız fıtık olmayan bir halkımız varsa bana yardım edebilir misiniz? Yabancı varsa " can you help me please " deyin bir yardım eden çıkar inşallah, yalnız şunu da eleştirmekten kendimi alamıyorum. 20 metre rampa yapmışsın ama rampanın sonunda 2 metre ileride bir basamak var onu neden yapmıyorsun be âdemoğlu?


Yardımla iç avludayım.

Ben kendi tecrübelerimi anlatayım "insan kaçınılmaz olarak etkileniyor. Atalarımızın bizlere böyle bir eser bıraktığı için gururlanıyorsunuz. " Caminin içini görmek için ilerliyorum burada bir basamaklık engel var. Tabi ki oradaki görevliler size yardım ediyorlar içeride sandalyeler var. Sizi diğer sandalyeye almak için yardım ediyorlar. Ben yardım isteklerini, akülü arabam ile içeride rahatça dolaşmak istediğimden geri çevirdim.

Oradaki görevliler şöyle bir çözüm buldular benim arabamın tekerleklerini koli bandı ile sardılar.(Koli bandı epey aradılar. Size, işleri çabuklaştırmak için koli bandınızı yanınızda götürmenizi tavsiye ederim.) Ve içeride rahatça dolaştım. Orada dua etmenin huzurunu yaşadım.

İsteklerinizi arzularınızı dileklerinizi şikâyetlerinizi ilgili makama ilk elden iletmenin mutluluğunu yaşadım. Bu caminin ihtişamı, burada yapılan duaların daha çabuk gerçekleşecekmiş gibi his uyandırıyor insanda. Sizlerinde bu hazzı tatmanızı dilerim engelli kardeşlerim.